Türklere özgü, unutulmaya yüz tutmuş asırlık oyunları öğreniyorlar.
Anadolu Üniversitesi’nde küçük çocuklar asırlık oyunlar ile eğleniyor
Girişimcilik Merkezi Oyun Eğitmeni Ayşe Gümüş: “Geleneksel akıl, zeka, strateji, kaçırma ve aşk oyunlarını küçük çocuklarımıza öğretiyoruz”
ESKİŞEHİR Anadolu Üniversitesi’nde verilen eğitimle çocuklar, yüzyıllardır Türk Dünyası devletlerinde oynanan klasik oyunları küçük yaşta öğreniyor ama artık unutulmaya yüz tuttu.
Anadolu Üniversitesi’ne bağlı Çocuk Üniversitesi Çocuk Eğitim Merkezi’nin desteğiyle düzenlenen yaz okulu etkinliğinde 7-12 yaş ortasındaki 20 çocuğa Türklere özgü klasik oyunlar öğretiliyor. Yaz tatillerini bilgisayar, telefon, tablet ve televizyon gibi elektronik cihazlarla uğraşarak geçirmekten uzaklaşan çocuklar, Türk Dünyası ile ilgili klasik aşk ve küfür oyunlarını öğrenerek keyifli vakit geçiriyor.
“Küçük çocuklarımıza geleneksel akıl, zeka, strateji, kaçırma ve aşk oyunlarını öğretiyoruz”
Çocuklara öğretilen oyunlar hakkında bilgi veren Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı Girişimcilik Merkezi Oyun Eğitmeni Ayşe Gümüş, “Anadolu Üniversitesi’nde yaz okulu olarak etkinlikler açıldı. Çocuk Üniversitesi çerçevesinde etkinlikler açıldı. Çocuk Eğitim Merkezi, hocalarımız Prof. Girişimcilik Merkezi’nde Türk Dünyası Klasiği, Akıl, Zeka Strateji, Kaçırma ve Aşk Oyunları adlı bir proje başlattık ve o projenin bir bölümünü burada sürdürmek istedik. 7-8 yaş öğrencilerimizden 20 kişilik bir grup oluşturuldu, 9-10 ve 11-12.Bu grup Anadolu Üniversitesi Çocuk Merkezi tarafından hayata geçirildi kendilerine teşekkür ediyoruz.Daha sonra ‘Türk kültür kodları,Türk atasözleri,Türk kültürü Türk Dünyası oyunlarında yer alıyor’ diyerek çocuklarımıza bu grup hediye edildi. Hangi oyunları öğretebiliriz?’ Çocukluğumuzda oynadığımız, oynamayanlara parmakla işaret ederek oynadığımız 3 taş, 5 taş, 9 taş gibi taşlarla oynanan oyunları, külle oynanan beş taş şeklindeki oyunlarını yaşlarını göz önünde bulundurarak öğrettik. Onlara oynamaya devam ettikleri ‘han aşığı’ oyununu öğrettik. İlerleyen günlerde ‘köçürme’ oyunları, yöresel Anadolu oyunu ‘yalakkaya’, ‘mangala’ ve ‘9 kumalak’ oyunlarından 5 temse yetiştireceğiz” dedi.
“Türk kültürünün varlığından ve Türk dünyasının hallerinden haberdarlar”
Geleneksel oyunları öğrenen çocukların Türk Dünyası’ndaki devletler hakkında bilgi sahibi olduklarını ve bireysel gelişimlerine katkı sağladığını belirten Ayşe Gümüş, “Öğrencilerimize bu oyunları öğretirken aynı zamanda sosyalleşmeleri, Türk kültürünün varlığından haberdar olmaları gerekiyor. ve türk dünyası devletlerinden türk dünyasından devletler ve bu ülkelerde oynanan zeka ve zekayı kullanın.Ülkemizde de oyunların oynanabileceğini göstermek istedik.Ayrıca bu etkinlikler çocukların el-göz uyumunu, motor becerilerini,kas becerilerini artıracaktır. gelişim ve matematik becerileri.Özellikle yaz döneminde çocuklar devreye girerek yaş grupları ile birlikte unutulmaya yüz tutmuş Türk dünyası oyunlarını yeniden canlandırıyorlar.Onlar için bir ortam hazırlandı. Umarım onlara daha hoş bir katkı olur” dedi.
“Çocuklarımız severek geliyor”
Girişimcilik Merkezi Oyun Eğitmeni Ayşe Gümüş, çocukların birçoğu farklı alanlarda etkinlik geliştirmelerine rağmen geleneksel oyunları öğrenmek için isteyerek geldiklerini belirtti. Bu ikisini uzlaştırabilirler. Daha eğlenceli aktivitelerle süsleyerek çocukların daha çok sevmesini, yorulmamasını ve yorulmamasını sağlıyoruz. Örneğin halı üzerinde ‘5 temse’ oyununu yerde, masalarda ve manyetik tahtada kuyu kazarak göreceksiniz. Oynayabilirler. Yani öğrenme kuramı ve çoklu zeka dikkate alınarak geniş bir çeşitlilikle gelirler ve bu ortamı sağladıklarında keyifle gelirler. İnşallah artarak devam eder” dedi.
“Burada öğrendiğim oyunları arkadaşlarıma öğreteceğim”
Oynadığı geleneksel oyunlarla çok eğlendiğini ve aile büyükleriyle ortak noktaları olduğunu söyleyen 9 yaşındaki Zeynep Demiral, öğrendiği oyunları arkadaşlarına da öğreteceğini ifade etti. Eğleniyorum. Dedem ‘han aşığı’ oyunu oynuyordu, babam 5 taş oynamayı biliyor ama çevremde 3 taş oynamayı bilen kimse yok. Bilgisayar oyunları bana çok sıkıcı geliyor, sokakta oynamayı daha çok seviyorum. Sitede arkadaşlarımla oyun oynuyoruz, buradaki oyunlar bitince onlara öğreteceğim” ifadelerini kullandı.
“Çocuğun bize oyunu öğretmeye çalışması bizim de iştahımızı kabartıyor”
Kızının bu günlerde aile büyüklerinin bildiği geleneksel oyunları öğrendiğini ve onlara gösterdiğini belirten Tahir Demiral, şu ifadeleri kullandı:
“Kızım Zeynep’i getirdim. Çocuğumun televizyon ve bilgisayar ekranı karşısında fazla durmamasını istedim ve çocuğumun geleneksel Türk oyunlarını öğrenmesinin daha faydalı olacağını düşündüğüm için buraya getirdim. Biz onları tercih ettik. anadolu üniversitesinde türk dünyasının yaptığı bir araştırmaya katılmak açıkçası büyüklerimizin bu oyunları oynamasını tercih ettik kim bilir bir kaçını bilhassa babam bilir mesela bizim dediğimiz oyunu oynamayı bilir ‘aşk’ ama biz küçükken 3 taş 5 taş oyununu oynardık.Bir an önce evde oynamaya çalışırız.Birlikte oynamaya çalışırız.Çocuğun bize oyunu öğretmeye çalışması bizde de heyecan uyandırır. iştah.”
