Ankara Üniversitesi “Afet Zamanlarında Sosyal Medya Kullanım Kılavuzu” yayınladı
Ankara Üniversitesi İrtibat Araştırma ve Uygulama Merkezi, Kahramanmaraş’ta 10 ili kapsayan deprem sonrası sosyal medyada yaşanan dezenformasyona karşı “Afet Anlarında Sosyal Medya Kullanım Kılavuzu” yayınladı.
İletişim Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin internet sitesinde yer alan 15 unsurdan oluşan rehber, deprem sonrası sosyal medyada yaşanan dezenformasyona, zararın sonuçlarını genişletecek ve kullanıcıları yanlış bilgilendirmeye yol açacak paylaşımlara karşı uyarıda bulunuyor.
Afet zamanlarında sosyal medya kullanımının son derece değerli olduğuna dikkat çekilen kılavuzda yer alan bilgilere göre, yardım içeren bilgilerin yayılması sorunun çözümüne temel teşkil ederken, yanlış, manipülatif, art niyetli ve şiddet içerikli. paylaşımlar sorunun derinleşmesine ve genişlemesine neden olur.
Kılavuz, bu kapsamda sosyal medya kullanıcılarına şu uyarılarda bulunuyor:
“Unutmayalım, sosyal medyadaki her paylaşım bilgi anlamına gelmez. Doğruluğu teyit edilmemiş hiçbir bilgiyi paylaşmayalım. Sadece güvenilirlik indeksi yüksek hesaplardan gelen bilgileri takip edelim. Bize ulaşan her paylaşımı iletmek edepsizlik değil.” başkalarına göre tam tersine kaosa hizmet edebilir.Analiz içeren paylaşımları tercih edelim.Şiddet.İçerik içeren görsellerin paylaşılmasına ve yayılmasına izin vermeyelim.Şiddet uygulayanların gücünü paylaşım sayısından aldıklarını unutmayalım. Şiddet içeren paylaşımların şiddeti normalleştirdiğini unutmayalım.Şiddet içeren paylaşımların yayılmasının bir parçası olmak bizi o suçun bir modülü yapar.Analizin bir parçası olmak istiyorsak sosyal medyayı uygun şekilde kullanırız. paylaşmak, yardım ve destekleyici içerik için kullanın.”
“Sosyal medya mesajlarımızda ayrımcı ve ayrımcı bir dil kullanmayalım”
Negatif içerikli sosyal medya paylaşımlarının pozitif içerikli paylaşımlara göre çok daha hızlı yayıldığı uyarısında bulunan rehberde, bu yayılımın bir parçası olunmaması konusunda uyarıda bulunuldu ve şu ifadelere yer verildi:
“Masum olduğunu düşündüğümüz paylaşımların, manipüle etmek isteyenlerin işine yarayabileceğini unutmayalım. Yaptığımız her paylaşımın doğrudan felaketi yaşayan insanlar üzerindeki etkisini dikkate alma sorumluluğumuzu ihmal etmeyelim. Ayrımcı ve ayrımcı tavırlar sergilemeyelim.” Sosyal medya mesajlarımızda ayrımcı dil kullananlara karşı çıkalım.Sosyal medyada paylaşmak uyum sağlamak demektir.Sosyal medya sanaldır, hayat gerçektir.”