‘TÜİK’in verileri piyasayla uyuşmuyor’
Ekonomi uzmanları, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığı konusunda hemfikir. Verileri etiketlerle karşılaştıran ekonomistler, TÜİK’in enflasyon sepetinde yaptığı değişikliklerin de sonuçları değiştirmediğine dikkat çekiyor.
Seçime yüzde 45’lik bir enflasyon oranının gireceğini tahmin eden Birgün yazarı Hayri Kozanoğlu, seçimden sonra dövizi sabit tutmanın mümkün olmayacağı görüşünde. TÜİK bilgilerini değerlendiren Kozanoğlu, “TÜİK verileri piyasayla uyuşmuyor” başlıklı yazısında çelişkili veriler aktardı:
“TÜİK’e göre tüketici fiyatları Mart 2023’te yüzde 2,29 arttı. Böylece yıllık enflasyon yüzde 50,51’e geriledi. Bu verilerin vatandaşların çarşıda karşılaştığı görüntüyle örtüşmediği ortada. Öncelikle İstanbul Ticaret Odası Ticaret (İTO) Ücret Geçim Endeksi Ortadaki fark açılıyor Mart ayında İTO endeksi aylık yüzde 2,95, yıllık ise yüzde 73,02 arttı. Sepet ortasında küçük farklar var Çelişkili veriler de var İTO’ya göre giyim harcamaları aylık yüzde 5,32 sıçrama gösterirken, TÜİK’e göre giyim ve ayakkabı yüzde 1,92 azaldı.
Aynı çelişkili durum üretici fiyatlarında da görülmektedir. İTO Toptan Eşya Fiyatları Endeksi ise aylık %4,96, yıllık ise %74,22 arttı. Buna rağmen TÜİK’in Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) aylık sadece yüzde 0,44, yıllık değişim ise yüzde 62,45 oldu. Burada da İTO ile TÜİK arasında yüzde 10 civarında bir açı oluştu. Geçmiş yıllarda farklı kompozisyonlardaki sepetlerden kaynaklanan küçük dalgalanmalar görülse de TÜİK’in verileri bu kadar kuşkuyla karşılanmayınca bu kadar geniş makas görülmedi.
SEÇİM YÜZDE 45 ENFLASYON İLE GİRİLECEK
Ekonomi yönetimi, 14 Mayıs seçimlerine kadar enflasyonu yüzde 40’ın altına çekmeyi hedefliyordu. Nitekim TCMB Ocak 2023 Enflasyon Raporu’nda 2023 yılı için yüzde 22,3’lük bir enflasyon öngörüsünden bahsedilmiştir. Ancak tüm manipülasyonlara rağmen yılın ilk üç ayında tüketici fiyatlarının yüzde 12,52 artması TCMB’yi yalanladı.
Görüldüğü gibi seçimler yüzde 45 civarında bir enflasyonla yapılacak. Şöyle ki, Nisan 2022 tüketici enflasyonu yüzde 7,25 oldu. Bu oran düşüp yerine yüzde 2 civarındaki Nisan enflasyon oranını getirirse, geçen ayın enflasyonu yüzde 45 civarına inecek. 1 Nisan’dan itibaren elektrik fiyatlarını yüzde 15 oranında düşürmek için atılan göz alıcı adımlar, aylık enflasyonu da bir modül aşağı çekiyor. Elektriğin tüketim sepetindeki ağırlığı ise yüzde 6,5. Bu da enflasyonda yüzde 1’lik bir düşüş yaratıyor.
Bu oran çok inandırıcı olmasa da yine de çok yüksek bir enflasyon seviyesini temsil ediyor. Burada bir noktayı hatırlatmakta fayda var. Bazı vatandaşlarımız ‘enflasyon düşüyor deniyor ama fiyatlar artıyor’ diye yakınıyor. Enflasyon yüzde 12 diyelim, düşse bile bu aylık yüzde 1 fiyat artışı demek. Enflasyondaki düşüş, fiyatların daha yavaş artması anlamına gelir. Örneğin siz sabit bir noktada dururken bir araba 40 km hızla uzaklaşırken, 20 km’ye kadar yavaşlasa bile aranızdaki mesafe açılmaya devam edecektir. Geliriniz istikrarlıysa veya yavaş artıyorsa, enflasyon düşse bile satın alma gücünüz düşecektir. Bugün Türkiye’de yaşanan da tam olarak budur.
(…)
Tüm dünyada pandemi sürecinde mal fiyatları hızla artmasına rağmen, kapanmalar nedeniyle düşük talep yaşayan hizmet sektöründe fiyatlar sakin seyrini sürdürdü. Şimdi tam tersi bir eğilim var. Restoranlar, oteller, sinema salonları, spor merkezleri gibi hizmetlere adeta pandemi zamanlarının acısını dindirircesine yoğun bir talep var. Bu nedenle fiyatlar da daha hızlı artıyor. Biz de benzer bir eğilim gözlemliyoruz. Lokanta ve otellerde, eğlence ve kültürde, eğitimde manşet enflasyonun üzerinde artış var.
Dar gelirli vatandaşlar açısından bakıldığında ise gıda ve içeceklerin yüzde 67,89, konut fiyatlarının yüzde 56,12, manşet enflasyonun ise yüzde 50,51’in üzerinde arttığı görülüyor. Bu da, tüketim sepeti gıda ve barınmada sıkışan ailelerin daha da yüksek bir enflasyonla rekabet etmesi anlamına geliyor.” (HABER MERKEZİ)